4 Mart Dünya Obezite Günü Sessiz Tehlike: Obezite Paneli
12.03.2025
Atılım Üniversitesi İşletme fakültesi İşletme Bölümü Öğrenci Kulübü Atılım Business Club tarafından 4 Mart 2025 Dünya Obezite Günü etkinlikleri kapsamında ''Sessiz Tehlike : Obezite'' konulu bir panel düzenlendi. Panelde, obezitenin bireysel ve toplumsal etkileri bilimsel veriler ışığında ele alındı.
Dr. Öğr. Üyesi Badegül Sarıkaya; Obezitenin, sağlığı olumsuz etkileyebilecek aşırı yağ birikimiyle tanımlanan kronik ve karmaşık bir hastalık olduğunu belirtti. Obeziteye bağlı yıllık ölüm sayısının, 2019 pandemisinde gerçekleşen toplam ölüm sayısına eşit olması nedeniyle DSÖ’nün obeziteyi 21. yüzyılın en önemli sağlık sorunlarından biri olarak kabul ettiğini vurguladı. Küresel yetişkin obezitesinin 1990'dan bu yana iki katından fazla olmasının, adolesan obezitesinin ise dört katına çıkmasının, dünya genelinde büyük bir sağlık krizine işaret ettiğini ifade etti.
Prof. Dr. İlhan Yetkin ise konuşmasında; Obezitenin sadece bir görünüm meselesi olmadığını, aynı zamanda erken ölüm, diyabet, hipertansiyon, kalp hastalıkları, eklem hastalıkları, cilt hastalıkları ve Alzheimer gibi nörolojik hastalıklara neden olabileceğini belirterek, durumun ciddiyetini vurguladı.
Prof. Dr. Nevin Şanlıer ise yaptığı konuşmada; Günümüzde birçok bireyin ağırlık kaybetmek veya vücut ağırlığını korumak için çaba sarf ettiğini ancak, bilimsel verilerle desteklenen ve sağlık profesyonelleri tarafından önerilen tedaviler yerine, hızlı ağırlık kaybı yöntemine dayanan popüler diyetlerin tercih edilebildiğini vurguladı. Hatalı zayıflama programlarının çoğunun düşük enerji içerdiğini, bu nedenle hızlı ağırlık kaybına neden olduğunu ifade etti. Ancak, kaybedilen ağırlığın hızla geri alınma riskinin unutulmaması gerektiğini belirterek, mevcut vücut ağırlığının korunması için sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenmeye odaklanılması gerektiğini söyledi.
Dr. Öğr. Üyesi İrem Çağla ÖZEL; “Obeziteye Toplumsal Bakış” başlıklı sunumunda obezitenin yalnızca bireysel bir hastalık olmadığını, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik açıdan büyük bir tehdit oluşturan bir halk sağlığı problemi olduğunu belirtti. Obezitenin sağlık sistemine ağır maliyetler getirdiğini, aynı zamanda iş gücü ve verimlilik kayıplarına neden olduğunu ifade etti. Sosyal damgalama ve ayrımcılığın, obezitesi olan bireyleri toplumsal açıdan izole ettiğini vurguladı. Obeziteye yönelik çözümlerin, bu durumu bireysel bir sorun olarak görmek yerine multidisipliner bir yaklaşımla ele alınması ve halk sağlığı stratejileriyle entegre edilmesi gerektiğini söyledi.






