Prof. Dr. İlber Ortaylı İle Hayata Atılım Dersi
29.12.2011
Prof. Dr. İlber Ortaylı, 28 Aralık 2011 Çarşamba günü, Atılım Üniversitesi Hayata Atılım Programı’nın ikinci dersi olan “Tarihe Bakarak Bugünü Doğru Okumak” konferansını Orhan Zaim Konferans Salonu’nda gerçekleştirdi.
“Zamanımızda tarih bir ilim olmaktan çıkıp zaruri bir enstrüman haline gelmiştir” sözleriyle konferansına başlayan Prof. Dr. İlber Ortaylı, tarihin yaklaşık 3 asırdır bir zaruret olduğunu ifade etti. Milletler, hatta devlet olmayan azınlıklar tarih öğretmek isterler, örneğin ilk Bulgar gazetesi -Bulgaristan bile tarihte yok iken- İzmir’de çıkarılmıştır dedi. Böyle bir tarih mecburiyeti ortamında insanlara tarihin düzgün ve iyi yorumlanmasının önemine değinerek pratik nedenlerle 2000 yılı aşkın zamandır tarih yazılıyor, ilk zamanlarda bir toplumun tarihi, ona belli bir karakter verilerek anlatılıyordu sonrasında edebiyat, tiyatro gibi sanat dalları da tarihi takip etmeye başladı diyen Prof. Dr. İlber Ortaylı, tarihi betimlemek ve yazmak sanatı her yerde ustaca yapılamıyor, bazı toplumlar tarih yazmakta yetersiz ve geride kalıyor dedi.
“İnsanoğlu öleceğini bilen bir mahluk”, insanoğlu için “siyasi hayvan, gülen hayvan” vs. türünden tanımlamalar yapıldı; ancak bu tanımların yanlış olduğu anlaşıldı, insanoğlunun en önemli vasfı öleceğini bilmesidir, bu da 2 temel soruyu yaratır diyen Prof. Dr. İlber Ortaylı, “bizden önce ne vardı?” ve “bizden sonra ne olacak?” sorularının cevapları arandığından tarih yazmanın toplumlar için kaçınılmaz olduğunu belirtti.
Tarihin bütünlüğü üzerinde önemle duran Prof. Dr. İlber Ortaylı, insan tarihi bir bütündür, sıhhatli bir tarih bilgisi için coğrafi ve zaman olarak dünyanın her yerini bilmek gerekir dedi. Öğrencilere tarihi takip etmek zorundasınız diyen Prof. Dr. İlber Ortaylı, tarih hoş bir bilgi birikimidir, kronolojiyi sevmek için kronoloji ezberlemek gerekmez, rakamların tadına varmak için senkronoloji yapmak zorundasınız dedi. Eş zamanlı öğrenilen tarihin, birden bire bulutların ardındaki sıkıcı, flu tarih olmaktan çıkıp, kapı komşumuz olmaya başladığını ifade ederek, örneğin 1920’lerin Avrupa’sını bilmeden hiçbir şekilde İstiklal Savaşı’nın ve İstiklal dış politikasının anlaşılamayacağını söyleyen Prof. Dr. İlber Ortaylı, hafızası olmayan toplumların, nerelere sürükleneceği ve gideceğinin hesabı olamaz dedi.
Türkiye’de tarih eğitimi, tarih şuurunun coğrafi ve arkeolojik araştırmayla oluştuğu, iyi bir tarih araştırmacısının aynı zamanda iyi bir dilbilimci olması gerektiğini ve farklı yabancı dillere de hakim olmasının önemini hatırlatan Prof. Dr. İlber Ortaylı, öğrencilere tarihin sürekli karşılarına çıkacağını, bu sebeple tarih bilmenin zorunluluğunu anlattıktan sonra konferansına öğrencilerden gelen soruları cevaplayarak devam etti.