Türkiye'de Medikal Turizm
01.11.2011

Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü’nün düzenlediği 'Türkiye'de Medikal Turizm' konulu panel 27 Ekim 2011 Perşembe günü saat 14.00’te İşletme Fakültesi Seyhan Cengiz Turhan Salonu’nda gerçekleştirildi.

Açılış Konuşması Atılım Üniversitesi Provostu Prof. Dr. Hasan Akay tarafından gerçekleştirilen panele Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden Prof. Dr. Dilaver Tengilimoglu başkanlık etti.  Medicana Hastanesi Pazarlama Müdürü Soner Cörüt, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Arzu Emel Yıldırım ve Lap Projesinde çalışan öğrencimiz, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Mezun Öğrencisi Selmin Arıkan konuşmacı olarak panele katıldılar.

“Turizmde Yeni  Bir Niş Pazar: Medikal Turizm” konusu ile kısa adı LAP olarak anılan Lisans Araştırma Projesi’nde 2010-2011 öğretim yılında, Turizm ve Otel İşletmeciliği Öğretim Elemanları ile 6 öğrenci birlikte çalıştı. Proje çıktılarından biri olarak görülen panelin konusu olan Türkiye’de Medikal Turizm başlığı kapsamında, sağlık turizmi enine boyuna irdelendi.

Oldukça eski bir tarihi bulunan sağlık, turizm türünün bir alt türü olarak ortaya çıkan “medikal turizm”, esasında yeni bir niş pazardır. Bu kapsamda, kişiler kendi ülkelerinden uzaktaki ülkelere tıbbi amaçlarla giderek, gittikleri yerler için aynı zamanda tatil planı da yapmaktadırlar. Bu niş pazarın gün geçtikçe daha fazla ilgi çekmesinin nedeni ise, gelişmiş ülkelerdeki tedavi masraflarının yüksek olması, bekleme süresinin uzun olması, gelişmekte olan ülkelerde ise farklı dallardaki uzmanlaşma ve teknolojinin gelişmesi olarak sıralanabilmektedir.

Dünyada 1 milyon üzerinde hastanın tedavi amacıyla başka ülkelere seyahat ettiği tahmin edilmektedir. Bu hastalar 30'a yakın ülkede tıp turizminde ön plana çıkmaktadır. Bunlar arasında gelişmiş ülkelerin yanı sıra gelişmekte olan ülkeler de dikkat çekmektedir.

Son yıllarda, Türkiye’nin de gelişmiş ülkelerdeki nitelikli sağlık hizmetleriyle rekabet edebilecek düzeyde sağlık hizmetleri sunmasından dolayı Türkiye’ye dünyanın dört bir yanından tedavi amacıyla turistler gelmektedir. Özellikle 1990'lı yıllar sonrasında Türkiye’de kamu sağlık hizmetlerine ilaveten özel sektörün de sağlık hizmetlerine ciddi yatırımlar yaptığı görülmüştür. Bu gelişmeler sonucunda, Avrupa standartlarıyla yarışabilecek düzeyde, özellikle büyük illerde özel sağlık kuruluşları artmaya başlamıştır. Yapım ve işletme bakımından yüksek maliyetleri olan söz konusu sağlık tesislerinin yurtdışı pazarlara açılması bu maliyetlerin azaltılması açısından giderek zorunlu bir durum almaktadır. Ayrıca, Türkiye’nin coğrafi konumu ve sağlık sektöründeki yetişmiş ve eğitimli insan gücü medikal turizmde önemli avantajları arasındadır.