Hukuk Devletinin Geleceği Paneli
09.05.2011
Atılımcı Hukukçular Topluluğu’nun düzenlemiş olduğu “Hukuk Devletinin Geleceği” konulu panel 9 Mayıs 2011 Pazartesi günü Hukuk Fakültesi Orhan Zaim Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Eski YARSAV Başkanı, CHP Ankara milletvekili adayı Emine Ülker Tarhan ile CHP Ankara milletvekili adayı Avukat Emre Doğan’ın konuşmacı olarak katıldıkları panelin başkanlığını Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Özge Yücel yaptı.
Av. Emre Doğan, bugün hâlâ darbe anayasasıyla yönetildiğimize dikkat çekerken şunları belirtti: “İleri demokrasiden söz ediliyor ancak basın özgürlüğü, temel hak ve özgürlükler güvence altında değil. Çok sayıda tutuklu basın mensubu bulunmaktadır. Ayrım yapılmaksızın her suç bakımından tutuklamaya çok kolay biçimde başvuruluyor. Demokraside yargının bağımsız olması gerekirken yürütme yargı üzerinde baskı uygulamaktadır.”
Emine Ülker Tarhan, hukuk fakültesini bitirdikten sonra yargıçlık sınavına girildiğinde aday isterse yıldızlı 100 alsın, yine de mülakattan geçemeyebileceğini, bunun nedeninin korkuyla yönetilen bu ülkede hangi gazeteyi okuduğuna, nerede doğduğuna, ailesinin kim olduğuna dikkat edildiği gerçeğine işaret etti.
Tarhan, “Başka adresler göstermeden bu dünyada adaletin gerçekleşeceğine inanıyorum. Bir yoksula toprağını teslim ettiğinizde gözlerindeki ışıltıda adaleti görebilirsiniz. Bu ülkenin başka sokaklarında zırhlı araçlarla dolaşanlar bu ülkenin tam da demokratik olmayan hukuk devletini çoklu hukuka tabi bir devlete dönüştürmeye çalışıyordu, biz YARSAV’ı kurarken bunu fark ettik.”
Konuşmasında referanduma da değinen Tarhan, “Darbeyle, fişlemelerde hesaplaşacaklarını söylüyorlardı, referandumdan sonra fişlediklerini açıkladılar. Kadının özgürleşeceğini söylediler, her gün kadınlar öldürülüyor. Başbakan, referandumdan önce yapılacak değişikliklerin parti için çok önemli olduğunu söylemişti, doğruydu, yapılanlar halk için değil parti içindi.” Dedi.
Tarhan, siyasal iktidarın demokrasi istemediğini ileri sürerek şunlara değindi: “İleri demokrasi ile siyasal iktidar kendini Anayasa Mahkemesi ve HSYK ile koruma altına aldı. Demokratik düşünenler böyle yapmaz, çünkü iktidarlar sınırlıdır, geçicidir, yetkileri sınırlıdır. Mutlak iktidara dönüşmek isteyenler yargıyı kendilerine tabi kılar. İşkence ile ya da dinleme ile kanıt elde etmenin birbirinden farkı yoktur. 68 ruhuyla coplar, biberler kullanarak hesaplaşmanın darbe dönemlerinden bir farkı yoktur. Operasyonel yargı değişikliklerinin amacı bu demokratik hukuk devletini aşama aşama değiştirmektir. YARSAV, teröristlerle aynı noktaya getirilmişti, şimdi tek tek kritik dosyalar alınarak istedikleri hâkimlere veriliyor. “Başbakanı kızdırmamak” (!) için yargı tasarrufları yapılıyor, bazı dosyaların üzeri kapatılıyor.”
Konuşmaların ardından Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nami Çağan, konuşmacılara plaketlerini sundu.