Genel Seçimlere Doğru Ekonomide Sorunlar ve Olanaklar
10.12.2010

Oturum Başkanlığını Atılım Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sinan Sönmez’in gerçekleştirdiği “Genel Seçimlere Doğru  Ekonomide Sorunlar ve Olanaklar” konulu panel Gazi Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aziz Konukman, Gazeteci-Yazar Alaattin Aktaş, Gazeteci-Yazar Mustafa Sönmez ve Atılım Üniversitesi İktisat Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Mustafa İsmihan’ın katılımıyla 9 Aralık 2010, Perşembe saat 14.00’te İşletme Fakültesi Seyhan Cengiz Turhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Gazeteci-Yazar Mustafa Sönmez, “Dünya’da ve Türkiye’de Küresel Krizin Neresindeyiz?” başlığıyla gerçekleştirdiği sunumunda, krizi de kendi içinde barındıran kapitalizm tarihinde iki büyük kriz yaşandığını ve ikisinin de dünya savaşları ile sonuçlandığını hatırlatarak, 80’li yıllardan sonra krizlerin ülke ve bölge düzeyinde sıklaşmaya başladığını vurguladı. Zaman zaman düzelme eğilimleri olsa da, yeni krizlere süreç içerisinde her daim gebe kalındığını söyleyen Sönmez, sermaye birikiminin bugün böyle bir düğüm oluşturduğunun altını çizdi. Dalga dalga bütün dünyayı etkileyen krizde ABD, Avrupa ve özellikle Güney Avrupa ciddi sıkıntı yaşıyor, krizin aşılıp aşılmadığının en önemli göstergesi oolan milli gelir hala krizin merkezindeki ülkelerde düzelmiş değil, merkez ülkeler finans krizi yaşarken, merkezin tedarikçisi konumundaki çevre ülkelerin de dış kaynakları azaldığı için reel üretimleri sıkıntıya girdi diyen Sönmez, Çin, Hindistan, G. Kore gibi Asya ülkeleri ile Güney Amerika ülkelerinin ihracata ağırlık vererek, krize döviz fazlasıyla avantajlı girdiklerini söyledi.    Sanayi toparlansa da dış talebin zayıf seyri nedeniyle üretim hızlanmıyor diyen Mustafa Sönmez, Türkiye’nin toparlanmasında kamu harcamaları ve özel harcamaların artışı ile iç talep başat rol oynadı, Türkiye’nin krizden çıkışında yabancı kaynak olarak sıcak para girişi en önemli etken, sıcak para döviz kurunu ucuzlatsa da ihracat azalıyor, devamında yaşanan ciddi işsizlik problemi kriz sonrasında maalesef %12 ve bu oran işsizlik için çok yüksek dedi. 

Gazeteci-Yazar Alaattin Aktaş, Türkiye’ye sıcak para girmesinin ardından yaşanan ekonomik süreci değerlendirdiği konuşmasında, diğer adıyla portföy yatırımları olarak adlandırılan sıcak paranın yüklü girdiği dönemlerin ertesini de içeren sunumunda 1993-2010 yılları arasındaki dönemi değerlendirdi. Rakamların dış ticaret açığı verdiğinin altını çizen Alaattin Aktaş, Türk parasının değerlenince ithalat artıyor, ithalat da cari açığı arttırıyor; yani bir sürgit olduğunu vurgulayarak, Türkiye önemli ölçüde ithalat artışıyla karşı karşıya, Türkiye Cumhuriyeti bugüne dek hiç bu kadar cari açık vermemişti, sıcak para dışarıya çıkarılırsa bu açık tesine döner dedi.

 

Doç. Dr. Mustafa İsmihan, Türkiye ekonomisini 1960-2013 yılları arasında geçmiş ve gelecek için öngörüleriyle büyüme hızı, enflasyon oranı ve işsizlikteki değişimlerle ele aldı. 60’lı yıllardan 70’li yılların ortalarına kadar Türkiye ekonomisi ortalama %6-7 büyüdü, 70’ler sonrası ekonominin dışa açılmasıyla, özellikle 80’lerin sonundan itibaren büyümede ciddi bir oynaklık gözleniyor diyen Doç. Dr. Mustafa İsmihan, 2002-2006 döneminde Türkiye çok hızlı büyüdü; ancak kronik istikrarsızlığı, bütçe açıkları ve dış borçları olan bir ülke büyümesi artsa da sonrasında böyle seyretmez tespitinde bulundu. İşsizlik 60’larda %3’lerde iken gitgide oran artıyor, 2001’den sonra %10’a geçerek kemikleşti, kriz sonrasında da %12’ye oturarak kemikleşti sözleriyle konuşmasını sürdüren İsmihan, enflasyon da 70’lerin ortalarından itibaren yükseldi, her ne kadar bugünlerde 60’ların tek haneli enflasyon dönemi yaşansa da böyle devam etmez dedi. Büyüme hızı, enflasyon oranı ve işsizlik verileriyle 1960-2013 arasında oluşturduğu Makroekonomik Performans Endeksini izleyicilerle paylaşan Doç. Dr. Mustafa İsmihan şu an Türkiye’de mucizevi büyüme yok diyerek devam eden işsizlik sorununun altını çizdi.

Prof. Dr. Aziz Konukman, cari işlemler açığı, sıcak para ve büyümeyi sonuçlarıyla ele aldığı konuşmasında, kısa vade yerine orta ya da uzun vadede nelerin olacağını değerlendirmenin önemine değindi. Orta ya da uzun vadede; yüksek, orta yüksek, düşük olarak sınıflandırılan imalat sanayini değerlendiren Prof. Dr. Aziz Konukman, dünya ekonomisi ölçeğinde katma değerleri açısından ihracatı ele aldı. Özellikle uzakdoğudan gelen ara girdilerin ucuzluğu neticesinde Türkiye’de yaratılan katma değerin çok az bir yüzdesi mühendise ve emekçiye kalıyor diyen Prof. Dr. Aziz Konukman, artık dünya ekonomisine daha düşük katma değerlerle entegre olacağız, Avrupa’nın ilerlerleme raporlarına bakıldığında Türkiye için dişe dokunur sonuçlar ya da çıkış yolları yok dedi.