Bilgiye Erişimin Serüveni; Kil Tabletten Dijital Tablete
20.01.2014
İlk yazılı bilgi, kil tabletlerle ortaya çıkıyor. Ön Asya’da yaşamış olan Sumer, Hitit, Asur ve Kaldeliler çivi yazısı adı verilen bir alfabe sistemiyle çamur levhalar üzerine yazdıkları metinleri kalıcı kılmak için, bu levhaları fırınlayarak sertleştirip dayanıklı bir hale getirmiş ve ilk bilgileri bu levhalara kazımışlardır.
Günümüzde ise bilgi, kalın duvarları aşarak dijital ortama akmış “Sosyal ağlar” ve “dijital yerliler” olarak adlandırılan yeni kavramlar ortaya çıkmıştır.
Dünyadaki bu değişimin yaşanması ve dijital kaynakların artması sonucu, erişimi sağlayacak akıllı bilgi sistemleri ve araçları geliştirilmiştir. Günümüzde, E-Okuyucular olarak da adlandırılan dijital yerliler (Yenilikçiler), Dijital tablet veya kindle olarak da tanımlanan bu dijital materyallerde 100 lerce kitabı okuma olanağına sahiptir.
Ancak “basılı kitaplar” ve “Dijital tablet” olarak adlandırılan materyallerin varlığı, yukarıdaki paragrafta belirttiğimiz gibi;
- Dijital Yerliler (Yenilikçiler, dijitalleşmeden yana olan basılı kaynakları benimsemeyen)
- Dijital Göçmenler (Eskiye bağlı, yenilikleri reddeden)
- Her iki guruba da entegre olanlar
Olarak gruplandırılan okur türlerini de beraberinde getirmiştir.
Avrupa’da yapılan araştırmalarda, basılı kitapların okunmasının daha rahat ve kolay olması nedeniyle daha çok tercih edildiği görülmüştür. Üniversitemiz kütüphanesinde de küçük çapta yapılan bir araştırmada aynı sonuç çıkmıştır.
Atılım Üniversitesi Kadriye Zaim Kütüphanesi tüm okur türlerini sahip olduğu kaynaklarla ve mükemmel fiziki koşullarıyla geçmişten geleceğe taşımaktadır...