Tarihte Medeniyetler Savaşlar Ve Türkler Konulu Konferans
06.05.2010

Atılım Üniversitesi Türk Tarih Platformu tarafından düzenlenen, Gazi Üniversitesi Tarih Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Refik Turan’ın konuşmacı olduğu konferansta, medeniyetlerin nasıl var oldukları, kültürün medeniyete etkileri, inanç sistemlerinin ve dillerin rolü gibi konular ele alınırken, medeniyetler savaşı, yeni dünya düzeni ve dünya ölçeğinde Türklerin geçmişten günümüze değin tarih sahnesindeki rolü konuşuldu.
Prof. Dr. Refik Turan, kelime anlamı olarak şehirleşmek, şehir kurmak anlamında olduğunu söylediği medeniyet tanımlarıyla başladığı konuşmasında, inkılaplarla, sosyo-ekonomik alışverişlerle ve savaşlarla medeniyetin büyüyüp geliştiğini vurguladı. Dünya tarihinin başat medeniyetlerini ve niçin çatıştıklarını; Çin Seddi’nin yapımı, 751’deki Talas Savaşı, 1071 Malazgirt Savaşı, Ön-Asya’daki “Gaziler-Haçlılar Kapışması”, Osmanlı-Avrupa çatışmasının olmazsa olmazları olarak nitelediği İstanbul, Kıbrıs, Viyana, Girit ve Malta örnekleriyle anlattı. 10.000 km.’yi aştığı söylenen ve ayın üzerinden bile görülebilen Çin Seddi’nin bir sembol olduğunu belirten Turan “sadece yapana değil yaptırana da bakmak lazım, geniş kültür yapısında Türkler de Çin Seddi’ne ortaktır ve takriben M.Ö 700’lerde başlayan bozkır medeniyetinin öncüsü Türklerdir” dedi.
Sömürgeciliğin gelişmesiyle birlikte batı medeniyetinin büyük dünya kuşatmasını, son perdedeki globalizm süreciyle irdeleyen Turan, global sistemde yeni dünya düzeninde millet, din gibi kavramların ikame edilmek istendiğini ve bunun da medeniyetler savaşını doğurduğunu söyledi. Global sistem ve Türkiye konusunda Türkiye’nin potansiyeline ve dünyayı bekleyen medeniyet dezenformasyonuna dikkat çekti.
Medeniyetin kimliğini temelindeki inanç sistematiği çizerken, dil de kültürel çerçeveyi oluşturur diyen Turan, Polonezya Adaları’ndaki ilkçağ kültürlerini çağrıştıran toplulukların ya da Afrika’daki yüzlerce kültür örneğinin büyüyemeyip medeniyet düzeyine gelememelerini yakın kültürlerle temas kurulmamasına bağladı.
Her savaşın bir medeniyet savaşı olmadığını vurgulayan Turan, Bernard Lewis’in, ABD’de think-thank teorileri üreterek “medeniyetler çatışması” kavramını ortaya çıkaran Samuel Phillips Huntington’ın çalışmalarından söz etti. Huntington’ın da eserinde Türklerin yaptıklarını, batılı tarihçiler gibi görmezden geldiğine vurgu yapan Turan, tarihin baş aktörlerinden Türklerin yapısını, 3000 yıllık geçmişten başlayarak Hindistan, Çin ölçeğinde kaleme alacağını, Türklerin Fars, Arap, Bizans kültürlerine etkilerini, yeni çıkacak kitabında anlatacağını ifade etti.       
Turan, tarihte ön saflarda yer alan Türklerin global sistemin hakimiyeti karşısında durduğunu, global sistemin ötekisi olduğunu, yeni düzen oluşturulurken Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğe yol alırken zamana ihtiyacı bulunduğunu sözlerine ekledi.
Öğrencilerin sorularının cevaplanmasının ardından, Atılım Üniversitesi Türk Tarih Platformu’nun Sayın Prof. Dr. Refik Turan’a verdiği plaketle konferans sona erdi.