2016-2017 Akademik Yılı Açılış Töreni
27.09.2016

Atılım Üniversitesi 2016-2017 Akademik Yılı, 27 Eylül 2016 Salı günü Hukuk Fakültesi Orhan Zaim Konferans Salonunda gerçekleştirilen törenle başladı.

Törene Mütevelli Heyet Başkanı Yalçın Zaim, Rektör Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ, Mütevelli Heyet Üyeleri, dekanlar, bölüm başkanları, akademik-idari personel ve öğrenciler katıldı.

Akademik yıl açılış dersini veren Rusya Federasyonu Büyükelçisi Andrey Karlov başta olmak üzere; Ruanda Ankara Büyükelçisi   Williams Nkurunziza, Kenya Ankara Büyükelçisi  Hon. Kiema Kilonzo ve Libra Ankara Büyükelçi Yardımcısı Muhammed Alabedi de Açılış Törenine katılanlar arasıda yer aldı.  

Tören, Rektör Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ'un konuşması ile başladı.

Rektör Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ "Times Higher Education" sıralamasında dünyada ilk 500’te ve Türkiye’de ilk 4’te yer alarak ulaşılan başarıya ve üniversitemizin tercih ve kayıt sürecinde yükselen sayısal grafiğine dikkat çekerek " Bu niceliksel artışın sevindirici yanı olmakla birlikte üniversitemizin eğitim-öğretim yükünde artışa neden olacağı kesindir." ifadesini kullandı.

"Artık bizler iyi olmayı hedefleyen mütevazi bir üniversitenin mensubu değiliz, aksine üstün başarı çıtasını aşmış, ulaştığı bu çizgiyi sürekli muhafaza etmek durumunda olan bir kurumun parçayız. Bundan böyle atacağımız her adım bize gösterilen bu teveccüh ve bu sıralamayla uyumlu olmak durumundadır. Artık yapacağımız her araştırma birinci sınıf olmak durumundadır. Bundan sonra bu üniversitedeki hiç kimse sıradan olamayacak ve işleri böyle götüremeyecektir. Atılım Üniversitesi’ndeki her birey dünyadaki ilk 500’te olduğumuza uygun hareket edecektir." şeklinde konuşmasını sürdüren Rektör Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ "bölümlerin müfredatlarının gözden geçirildiğini ve Yabancı Diller Okulumuzdaki hazırlık programının yenilendiğini" belirtti.  Öğrenci Kayıt Sistemi’nde öngörülen değişikliklerin bu güz dönemine yetiştirilemediğini ifade eden Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ, geçmişten kalan kirli verilerin temizlenmesi ardından yeni sistemi bahar dönemine yetiştirmeyi hedeflediklerini,  akademik ve idari birimler  için oluşturulmaya başlanan performans yönetim sisteminin yılbaşından sonra uygulamaya gireceğini belirtti. Öğrenci ve çalışan memnuniyetini artırmak ve bu doğrultuda alınabilen önlemleri alabilmenin amaçları arasında yer aldığını vurgulayan Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ, bu kapsamda dünyada ilk 500 üniversite arasında olmanın sorumluluklarıyla çalışmak gerektiğini söyledi.

Rektör Üçtuğ, Türkiye’nin yaşadığı o kötü günlerden önemli bir çıkış adresi olarak eğitime ve dolayısıyla gençlerin rolüne işaret ederek, özetle şunları ifade etti:

“Dışarıdan kumandalı içimizdeki hainlerin devletimizi yıkmayı amaçlayan saldırısıyla karşı karşıya kaldı. Ülkemiz 16 Temmuz sabahı ikinci bir kurtuluş savaşına uyandı. Dahili düşmanların ülkenin her kurumunu ele geçirdiği bir anda kurumlarımızı koruma refleksi aynı kurtuluş savaşında olduğu gibi gösterildi. Pek çok insanımızın cumhuriyet değerlerinde buluşması bizi geleceğe dönük olarak umutlandırdı. Bu işgal ve darbe girişimi gençlerimiz için uyarıcı olmalıdır. Bu kalkışmalara karşı önlemlerin başında eğitim gelmektedir. " "İnsanlarımızı dini özgürce yaşayabilecekleri ve dine dayalı çetelerin oluşmasını engelleyecek bir demokrasi kültürü sunmalıyız."

"Düşünce farklılıklarına saygı, demokrasinin vazgeçilmez ilkesidir. Ancak demokrasimizin kuruluşuyla birlikte benimsediğimiz hukukun üstünlüğü ve insan hakları kavramları tüm bu farklı düşüncelerin ortak paydası olmak durumundadır. Aksi takdirde bu coğrafyada sıkça yaşanan bu hain saldırıların arkası kesilmeyecektir. Bizler yarına mutlu ve müreffeh bir Türkiye bırakmak istiyorsak bu temel değerlerimizi sorgulamayız."

"15 Temmuz ve sonrasında yaşanan olaylar, bu ülkedeki herkese Atatürk’ün değerini anlama ve takdir etme fırsatı verdi. Dahili ve harici düşmanların devletin her yerini ele geçirebileceğini öngören Atatürk, bundan kurtulabilmenin yolunu da gençlerimizin asil kanında bulmuştu."

"Egemenliğin kayıtsız şartsız millette olacağı bir Türkiye’yi gelecek nesillere bırakacağımızı düşünüyorum.”

 

Törende yeni akademik yılın ilk dersini veren Rusya Federasyonu Büyükelçisi Andrey Karlov  "Rusya Federasyonu-Türkiye: Yeni Dönemde Yeni Birliktelik” konu başlığı altında iki ülke arasındaki siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkileri değerlendirdi.

Türkiye ile ilişkilerde yaşanan kriz dönemi sonrasında yeniden ekonomik, sosyal ve siyasi iyileşme sağlanması noktasında aşama aşama ilerleme sağlanabileceği mesajını verdi. Türkiye’de turizm sektörü açısından en önemli başlıklardan birisi olan Rusya ile Türkiye arasında vize serbestliği için “Acele etmeyelim” diyen Karlov, Fırat Kalkanı Operasyonu için ise "Şam rejiminden izin alınmadığı için" yasal olmadığını vurguladı.

“Bizim Rus savaş uçağı etrafında gerçekleşen trajedi iki ülke ilişkileri için bir meydan okuma olmuştu” diyen Karlov, sonrasındaki yedi  aylık süreçte ilişkilerin dondurulduğunu anımsattı. Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerdeki kriz dönemi sonrasında yeni aşamaya Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ağustos ayındaki görüşmesiyle başladığını kaydeden Karlov,  “Mutluyum ki iki ülkenin liderleri bu zor durumdan çıkış yolunu buldu ve ilişkilerimiz yeniden gelişme dönemine girdi. Dost Türkiye halkının bu yaz ne kadar zor, ne kadar trajik olaylardan geçtiğini biliyorum ve özellikle şunu vurgulamak isterim ki; Türkiye'ye destek veren ilk liderlerden biri bizim devlet başkanımız Sayın Putin oldu. Ülkesini ve halkını korumak amacıyla şehit düşen Türk genç erkekleri ve kızları için Rusya halkı da büyük üzüntü duyuyor . İnanıyorum ki onların isimleri Türkiye’de hiçbir zaman unutulmayacaktır” dedi.

Başta ekonomik ilişkilerin restore edilmesi ve yeniden eski seviyesine ulaştırılması için çaba gösterilmesi gerektiğini belirten Karlov, Rusya ve Türkiye arasındaki ekonomik tabloya ilişkin şu bilgileri paylaştı:

 

“Malumlarınız olduğu üzere Rusya, Türkiye’nin önde gelen ticari ortaklarından birisiydi. İki ülkemiz arasında ticaret hacmi 30 milyar dolar üzerindeydi. Dolaylı ticaret veya hizmet ticareti de 15 milyar dolar seviyesindeydi. Ama anladığımız kadarıyla bu son 7 ay bizim ekonomik ilişkimizi çok ciddi bir zarar getirmiştir. Önümüzdeki 1,5 – 2 yıl içerisinde eski seviye ulaşmaya ve ondan sonra da yeni ufuklar açmaya uygun olabilecek ve bize katkı sağlayacak bir dizi eylem programları geliştirilmektedir. Ticari ve ekonomik ve kültürel alanlarda orta vadeli programların hazırlanmasında son aşamaya gelinmiştir. 2016-2019 yıllarını kapsamayan bir orta vadeli program, bizim ikili ekonomik ilişkimizin bir yol haritası şeklinde olacaktır.

Ekonomik ilişkilerdeki iki önemli projeye de dikkat çekmek istediğini vurgulayan Karlov, Türkiye’nin ilk nükleer santrali olarak Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ni anımsattı. Karlov, “Türkiye’nin ekonomisi bakımından bu projenin vaktinde ve üstün kalite tamamlanması için Rusya bütün sorumluluklarını yerine getirecektir. Özellikle bu yılın Ağustos ayında iki liderimizin bir araya geldiği toplantıda, Sayın Erdoğan’ın da ifade ettiği Akkuyu’ya stratejik yatırım statüsünün verilmesi de bu projenin hayata geçirilmesine önemli katkı sağlayacaktır” ifadesini kullandı.

Özellikle öğrencilere önemli bir bilgi paylaşmak istediğini de kaydeden Karlov,“Son yıllar boyunca 250’yi aşkın Türk öğrenci önde gelen Rusya’nın teknik üniversitelerinde eğitim görmektedir. Onlar da daha sonra Akkuyu’nun personeli olacaktır, bu santrali yönetecek olan onlardır.Eminim ki onların eğitim programının tamamlanması ve Rusya’daki nükleer santrallerde pratik yapması, Türkiye’de bu santralin inşa edilmesinin tamamlanmasıyla eş zamanlı olacaktır” bilgisini aktardı.

İki ülke arasında öğrenci değiş-tokuşu yanı sıra mutlaka akademisyen/öğretmen değişim programları uygulanması gerektiğini belirten Karlov, “Eminim ki Atılım Üniversitesi de verdiğimiz imkanlar faydalanacaktır” sözleriyle üniversitemize çağrıda bulundu.

Karlov konuşması sonrasında yöneltilen soruları yanıtladı.

Tören; akademik yükseltme alan ve bilimsel yayın sahibi akademisyenler ile on yılını dolduran mensuplara ödüllerinin verilmesinin ardından kokteyl ile son buldu.